Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan dönüşü çok net konuştu: “CHP, artık karşılıksız bir siyaset yürütüyor. Sokak çağrıları, algı oyunları, yargıya baskı... Bunlar milletin gözünde çoktan hükmünü yitirdi.”
Bu sözlerin siyasette bir karşılığı var. Çünkü bu millet, sokakla demokrasi arasında bir tercih yapması gerektiğinde, hep istikrardan yana durdu.
İşte bu noktada eski milletvekili, gazeteci-yazar İbrahim Aydemir’in açıklamaları dikkatle okunmalı. Aydemir, son günlerde CHP çevresinde organize edilen sokak eylemlerinin, esasen yolsuzluk iddialarının üzerini örtmeye yönelik bir “gündem saptırma hamlesi” olduğunu söylüyor.
“Baklava kutularında euro saklayanlar, belediyelerde dönen rüşvet çarklarının üstünü sosyal medya hashtagleriyle örtemez. Millet bu filmleri çoktan izledi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “CHP yöneticileri sabretsin, bağımsız yargının kararını beklesin” çağrısına da sahip çıkan Aydemir, özellikle yargının itibarsızlaştırılmasına karşı çok net bir pozisyon koyuyor:
“CHP artık mahkeme kararlarını değil, sokak afişlerini referans alıyor. Hukuka değil, ajitasyona güveniyorlar. Ama milletin terazisinde bu anlayışın karşılığı sıfırdır.”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik “Cumhurbaşkanımızın sandıktan korktuğunu söylemek, siyasi cehaletin zirvesidir” sözleri de bu sürecin ayrı bir cephesidir. Aydemir, Çelik’in bu değerlendirmesine tam destek vererek şu ifadeleri kullanıyor:
“Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın yolu milletin oyladığı sandıktır. Özgür Özel’in temsil ettiği siyasi çizgi ise sandığı değil, kurultayı esas alır.”
CHP’nin içine düştüğü durum, klasik bir muhalefet başarısızlığının ötesinde, sistematik bir meşruiyet krizidir. Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne uzanan rüşvet soruşturmaları, Manavgat’ta belgeleriyle ortaya konulan ihale yolsuzlukları... Bunların ardından halk ne bekliyor? Samimi bir özeleştiri mi? Hayır. CHP ne yapıyor? Sokak çağrısı yapıyor, afiş asıyor, suçluyu aklamaya çalışıyor.
Aydemir bu noktada çok önemli bir uyarı yapıyor:
“CHP, sokakta siyasi meşruiyet aramaya çalışarak milletin zekâsını küçümsüyor. Ama bu millet artık kimin hizmet ürettiğini, kimin laf kalabalığı yaptığını çok iyi ayırt ediyor.”
Bugün Ankara’dan İstanbul’a kadar Türkiye’nin dört bir yanında yatırımlar, projeler, güvenlik adımları, diplomasi başarıları bir bir sıralanıyor. Esenboğa Metrosu’nun son etabı, orman yangınlarıyla mücadelede gösterilen refleks, Togg’un T10F modeliyle sahaya çıkması, TCG İstanbul’dan tam isabetle yapılan test atışları...
Tüm bunlar olurken muhalefetin derdi ne? Afiş, slogan, algı.
Aydemir’in deyimiyle:
“Siyaset sokakta değil, sandıkta yapılır. CHP önce bu temel gerçeği kavramalı, sonra millete konuşmalı.”